Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı Maliye Hazinesine izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğünce açılan davada, İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Büyükdere Mahallesi, 84 pafta, 557 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın paydaşları olan Maryanti, Eleni, Paskal, Leonida, Teodures, Vasilyos, Tanaş, Andirya, Eftihari ve Maryanti'nin gaipliklerine karar verilmesine, mevcut hisselerinin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 22/10/1993 tarih ve 1993/576 esas, 1993/933 karar sayılı hükümle adı geçen taşınmaz maliklerine İstanbul Defterdarının kayyım olarak tayin edildiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32. maddesinde yer alan; “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”” hükmü uyarınca gaiplik kararının istenebilmesi için, aynı Kanunun 33. maddesinde belirtildiği şekilde ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması ve mahkemece, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırılması gerekmektedir. Bu süre ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır. İncelenen dosyadan, söz konusu ilânın 27/6/2005 tarihinde yapıldığı, hüküm tarihi itibariyle altı aylık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 33. maddesinde öngörülen ilan süresi dolmadan adı geçenlerin gaipliğine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.