Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9428 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22576 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet AlacağıTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının kapının kilidini değiştirmesi ve eşinin ailesiyle görüşmesini engellemesi tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bunun dışında davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. O halde davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.3-Davalı koca temyiz dilekçesinde davacı kadının çalıştığını iddia etmiş, mahkemece dosya arasına alınan 12.05.2014 tarihli ... Kurumu kaydına göre de özel güvenlik personeli olarak çalıştığı görülmektedir. Ancak mahkemece kolluk marifetiyle yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağında, davacı kadının "ev hanımı" olduğu görülmektedir. Şu hale göre; davacı kadının bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda dosya kapsamına göre çelişki mevcuttur. Bu bağlamda mahkemece davacı kadının düzenli bir gelirinin olup olmadığı hususundaki çelişki giderilmeden eksik incelemeyle davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır.4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde 18.330,00 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınrak davacıya ödenmesine şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, (4.) bentteki bozma sebebine göre ziynet alacağına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma ve inelenmeyen bölümü dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.