MAHKEMESİ:Zile Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :19.2.2010NUMARASI:Esas no:2009/251 Karar no:2010/54Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, 11.8.2009 tarihinde açılmış; dava dilekçesi ve duruşma günü, davalının adresinde 22.10.2009 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesine göre “mahalle muhtarına” tebliğ edilmiştir. Tebliğ mazbatasında “muhatabın işte olması sebebiyle” evrakın mahalle muhtarına tebliğ edildiği yazılıdır. Gösterilen adrese gidilip muhatabın bulunmadığına ilişkin bir açıklama olmadığı gibi, işte olduğuna ilişkin tahkikin kimin beyanıyla tespit edildiği de mazbatada tevsik edilmemiştir. Bu haliyle davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği, Tebligat Kanununun 21. ve Tüzüğün 28. maddelerinde gösterilen usule uygun değildir. Davalı, bu tabligatla çağrıldığı 6..11. 2009 tarihli oturuma ve bunu takip eden 25.12.2009 tarihli oturuma gelmemiş, 19.2.2010 tarihli oturuma katılmıştır. Davalıya, katıldığı oturumda delilleri sorularak, delil göstermek istediğinde, bildirmesi için usulüne uygun süre verilip, gösterdiği takdirde toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; ispat hakkı tanınmadan aynı oturumda duruşmaya son verilerek hüküm kurulması; savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatası olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.