Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 935 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 22011 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi davacı-karşı davalı erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ile reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin "ailesi ile oturacaklarını belirterek bağımsız konut temin etmeği, davalı-karşı davacı kadının ise "Eray ile yapamıyorum, evlenmekten vazgeçtim" dediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşamaya sebep olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş lehine tazminata hükmedilemez. Hal böyle iken davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı erkek yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.3-Yukarıda (2.) bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları ve kadının boşanma sebebi ile yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. O halde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.