Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9345 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23831 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, tazminatların miktarı, nafakaların miktarı yönünden, davalı tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, davalının, davacı kadına şiddet uyguladığı ve eşinin doğumunda ilgilenmemesi nedeniyle ,davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmiş ise de, bu olaylardan sonra tarafların bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Boşanmaya neden olan olaylarda, birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı erkek tamamen kusurludur. Birlik görevlerinin yerine getirilmemesi tek başına manevi tazminat verilmesini gerektirmez. Davalıdan kaynaklanan, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden kusurlu başka bir davranışın varlığı da kanıtlanmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında,davacının manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Toplanan delillerden, davacı kadının, babasından miras kalan hisseli taşınmazlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının sahip olduğu taşınmazların değeri ve getirisi araştırılıp, onu yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı belirlenmeden, (HMK.m.31) lehine yetersiz araştırma ile yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuklar 2001 doğumlu ..., 2007 doğumlu ... yararına takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.