Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9314 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18776 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Pazar Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :04.04.2013 NUMARASI :Esas no:2011/96 Karar no:2013/149 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.04.2014 günü temyiz eden davalı N.. K.. vekili Av. H. U. geldi. Karşı taraf davacı O.. K.. ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, 30.03.2011 tarihinde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yürürlükte bulunduğu tarihte açılmıştır. Mahkemenin 14.11.2011 tarihli ara kararında, davalı taraf için delillerini bildirmesi yönünde verilen on beş günlük süre kesin olmadığı gibi, ara kararında tanık ücretleri ve davetiye giderleri gösterilmediğinden verilen kesin süre sonuç doğurmaz. Davalıya, delillerinin bildirilmesi yönünde verilen bir kesin süre bulunmamasına rağmen, tanık listesinin süresinde ibraz edilmemiş olması nedeniyle tanık dinletme talebinin reddine dair alınan ara kararının davalının savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece yapılacak iş; davalıya gösterdiği tanıkları dinletme konusunda imkan tanınması ve bu konudaki usulü işlemlerin (HMK md. 240 vd.) yürütülmesi, dinlendiklerinde tüm deliller birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı, cevap dilekçesinde altınlarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelini de istemiştir. Bu istek, boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Davalı tarafından ziynetlere ilişkin olarak başvurma harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir dava veya karşı dava bulunmamaktadır. Nispi harç sonradan yatırılmış olsa dahi bu talebi karşı dava haline getirmez. Hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın res'en bir davayı tetkik ve halledemez (HMK.md.24). Bu husus nazara alınmadan, bu konuda usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek yerde kesin hüküm oluşturacak şekilde ziynet talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Osman'dan alınıp Nazan'a verilmesine, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.