Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9262 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8240 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ:Polatlı 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :21.1.2010NUMARASI:Esas no:2008/326 Karar no:2010/17Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, ziynet alacağı ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren geçerli olacağının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın ve yanındaki müşterek çocuk İ.yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.3-Toplanan delillerden daha önce açmış olduğu boşanma davası reddedilen davalı kocanın mahkemenin de kabulünde olduğu gibi başka bir kadınla yaşadığı anlaşılmaktadır. Ayrılık döneminde davacı kadına atfı kabil bir kusur da ispat edilememiştir. Açıklanan nedenlerle evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda davalı koca tam kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülme4-Davacı kadının maddi tazminat olarak talep ettiği 2000 TL. boşanmanın fer'isi niteliğinde bir alacak olmayıp, ziynet isteminden kaynaklanmaktadır. Dava dilekçesiyle birlikte başvurma harcı alınmış olduğu dikkate alınarak nispi harcın tamamlanması için davacı tarafa mehil verilmesi (Harç.Kn.mad.30,32), harcın ikmali halinde delillerin bu çerçevede değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken tarafların eşit kusurlu bulunduklarından bahisle maddi tazminat talebinin reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.