MAHKEMESİ :Ankara 7. Aile MahkemesiTARİHİ :21.05.2013 NUMARASI :Esas no:2012/1668 Karar no:2013/650 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise manevi tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı (kadın)'ın temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından temyiz edilmiş, diğer taraf vekili de, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunmuştur. (HUMK. m.433/2) Hükmü süresinde temyiz etmemiş olan tarafın, temyize cevap dilekçesindeki temyiz itirazlarının incelenebilmesi, temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren on gün içinde cevap verilmesi halinde mümkündür. (HUMK. m. 433/2) Aksi halde, süresinden sonra verilen cevap dilekçesindeki temyiz itirazları dikkate alınamaz davacı-davalı (koca)'nın temyiz dilekçesi, diğer tarafa 12.07.2013 günü tebliğ edilmiş ;karşı taraf, hükme ilişkin itirazlarını da ihtiva eden temyize cevap dilekçesini, yasal on günlük süreden sonra 25.07.2013 günü vermiştir. Bu durumda davalı-davacı (kadın)'ın katılma yoluyla temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-davalı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak şeklindeki ağır kusuruna karşılık davalı-davacı (kadın)ın da eşine “zürriyetsiz, dürzü, gavat” şeklinde hakaretler ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davacı-davalı (koca) da dava açmakta haklı olup Türk Medeni Kanununun 166/2 maddesi koşulları kocanın davası yönünden gerçekleşmiştir. O halde davacı-davalı (koca)nın boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı (kadın)'ın süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz talebinin REDDİNE, davacı-davalı kocanın temyizi yönünden hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı kocanın reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamına göre davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası ve ferilerine yönelik yeniden hüküm kurulacağından buna yönelik temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.