Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8860 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15054 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Şuhut Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ :13.04.2011 NUMARASI :Esas no:2010/227 Karar no:2011/140Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Kısıtlı vesayetin kaldırılması isteminde bulunmuştur. Kısıtlama kararı "paranoid şizofreni" tanısına dayalı olarak Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde yer alan sebeple 23.08.2005 tarihinde verilmiştir. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayet, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde kaldırılabilir (TMK. md. 474). Kısıtlı hakkında Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 17.02.2011 tarihli raporda; "hastada altı aylık izleme süresi sonunda, "şizoafektif bozukluk" tanısı düşünüldüğü, şu an remisyon döneminde olduğu için bugünkü durumuyla vesayet ve muhafaza altına alınmasına lüzum bulunmadığı mevcut rahatsızlığın kronik bir hastalık olması ve tekrarla seyretmesi nedeniyle hastalığın kişinin verdiği kararlar ve hareketleri üzerinde etkili olabileceği, bu nedenle müşavir - kayyım tayininin uygun olacağı, psikiyatrik takip ve tedavisinin devam etmesi gerektiği, atak dönemlerde vesayet açısından tekrar değerlendirilebileceği" bildirilmiştir. Rapordaki bu bilgiler kısıtlama sebebinin kesin olarak ortadan kalktığını veya devam ettiğini gösterir nitelikte olmadığı gibi, başlangıçta konulan ve kısıtlama kararı verilmesine sebep olan "paranoid psikoz" ile raporda yer alan "şizoafektif bozukluk" tanısı ve hastalığın kronik niteliği dikkate alındığında raporlar arasında çelişki de bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; ilgiliyi Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine sevk etmek, kısıtlama sebebinin ortadan kalkıp kalkmadığı konusunda bu kurumdan ayrıntılı rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.