Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8830 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25311 - Esas Yıl 2013





: MAHKEMESİ :İstanbul 2. Aile MahkemesiTARİHİ :13.06.2013 NUMARASI :Esas no:2010/716 Karar no:2013/362 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise yetki itirazının reddi ve her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda her iki boşanma davasının da kabulüne karar verildiği halde, gerekçeli kararda kimin davasının kabul edildiği belirtilmeden sadece davanın kabulüne karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/ kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.