MAHKEMESİ :Eskişehir 1. Aile MahkemesiTARİHİ :02.11.2011NUMARASI :Esas no:2010/467 Karar no:2011/1001Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ve alacak" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafaka yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; karşı davadaki çeyiz ve ziynet eşyaları ve adet gereği ailesi tarafından verilen büyükbaş hayvana ilişkin talep ve manevi tazminat yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.03.2013 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı A. R.. G. vekili Av. R.A. ve temyiz eden karşı taraf davalı-davacı V. G.vekili Av. M. O.geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı-karşı davacı (kadın)'ın temyiz itirazlarına gelince;a) Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta davacı-karşı davalı (koca)'nın kusurlu olduğu gerçekleşmiş, mahkemece de koca kusurlu kabul edilmiştir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın retle sonuçlanan boşanma davasından önce, eşine fiziki şiddet uyguladığı ve "eve döndüğümde sen evde olursan öldürürüm" diyerek tehditle evden kovduğu toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık süresi içinde davalı-karşı davacı (kadın)'a atfedilebilecek bir kusur gerçekleşmemiştir. Kocanın açıklanan kusurlu davranışı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi gereğince davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, bu yöndeki isteğin reddi doğru değildir. b) Davalı-karşı davacı (kadın)'a evlenirken kendi ailesi tarafından adet gereği hediye edilen mandofon cinsi bir adet büyükbaş hayvanın ve evlenmeleri sırasında hediye olarak takılan ziynetlerin, evlilik birliği sırasında kocası tarafından rızası hilafına alınıp, hayvanın satıldığı, ziynetlerin de paraya çevrildiği ve kocaya ait kooperatife üyelik yoluyla edinilen evin alımında kullanıldığı, toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bunların geri istenmemek üzere kocaya verildiği iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; davalı-karşı davacı (kadın)'ın ziynetler ve büyükbaş hayvan bedeline ilişkin isteğin kabulü gerekirken, reddi doğru olmamıştır.c) Davalı-karşı davacı (kadın)'ın evlenirken baba evinden getirdiği şahsi çehiz eşyalarının davacı-karşı davalı (koca)'da kaldığı, bunların kadına iade edilmediği de gerçekleşmiştir. Öyleyse bu yöndeki isteğin de kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 990 TL. vekalet ücretinin A.'den alınıp V.'a verilmesine, aşağıda yazılı harcın A.'ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının V.'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.