MAHKEMESİ :Ankara 7. Aile MahkemesiTARİHİ :12.11.2012 NUMARASI :Esas no:2012/991 Karar no:2012/1592Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı kadın, rızası dışında evlenme arzusu olmadan baskı ve tehdit altında eşi ile evlendiğini, evde alıkonulduğunu, evden çıkmaması konusunda tehdit aldığını, darp ediliğini, fiziksek ve psikolojik şiddet gördüğünü belirterek Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddeleri yasal dayanağı ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığından bahisle boşanma, nafaka ve tazminat istemli dava açmış, mahkemece evliliğin davacının iradesi dışında olduğu iddiasında bulunduğu belirtilerek evlilik birliğinin gerçek anlamda kurulmadığı, kurulmayan birliktelikte şiddetli geçimsizlikten bahsedilemeyeceği ve davacının iddialarının nispi butlan hükümleri doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle ön inceleme duruşmasında davanın reddine karar verilmiştir.Evlilikte nispi butlan Türk Medeni Kanununun 148 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olup, evlenme akdinin kuruluşundaki irade sakatlığı hallerine mahsus iptal sebebidir. Türk Medeni Kanununun 156. maddesi uyarınca “Batıl bir evlilik ancak hakimin kararıyla sona erer. Mutlak butlan halinde bile evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur." Dolayısı ile irade sakatlığı olması durumunda dahi evliliğin iptaline karar verilmemişse evlenme akdi yapıldıktan sonra yaşanılan vakalar nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca birliğin temelinden sarsıldığının karşı tarafın kusurundan kaynaklandığı iddiası ile boşanma davası açılabilir.Somut uyuşmazlığa gelince; davacı tarafından irade sakatlığına dayalı olarak mahkemeden evliliğin iptali yönünde bir istem bulunmamakta, evlilik birliği kurulduktan sonraki döneme ilişkin de vakalar belirtilerek Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesi talep edilmektedir. Öyleyse mahkemece yapılacak iş, davacının evlilik birliği kurulduktan sonraki döneme ilişkin ileri sürdüğü vakalara hasren delillerini sunmak üzere imkan tanınması, delil bildirmesi durumunda bu delillerin toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibaretken, usul ve yasaya aykırı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.