MAHKEMESİ :Ankara 4. Aile MahkemesiTARİHİ :08.04.2011 NUMARASI :Esas no:2009/1438 Karar no:2011/515Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı koca yargılamanın devamı sırasında 10.11.2010 tarihinde ölmüştür. Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır (TMK.md.181). Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar (TMK.md.495). Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar (TMK.md.496). Bu yasal düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında, yasa davacının ölümü üzerine davaya devam etme ve davalının kusurunu ispatlama hakkını ölen davacının yasal mirasçılarına tanımıştır. Davacı kocanın ölümü ile de geriye mirasçı olarak davalı kadın ile birlikte reşit olmayan müşterek çocuklar A.. B. ile A. K. kalmıştır. Davalı kadının kusurunun ispatlanması amacıyla davaya devam etmek isteğini bildiren davacının ana ve babasının ise davacı kocaya mirasçı olmadıkları açıktır. Mirasçı olmayan ana ve babanın davaya devam isteklerinin reddi gerekirken, aksi düşünce ile davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.