MAHKEMESİ:Bakırköy 2. Aile MahkemesiTARİHİ :17.12.2009 NUMARASI:Esas no: 2008/239 Karar no:2009/842Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından kusura ilişkin değerlendirme, maddi ve manevi tazminat ve nafakalar yönünden; davalı tarafından da, kusura ilişkin değerlendirme ve kendi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı, eşinin ortak konuta ve aile birliğine dönmesi için 19.07.2005 tarihinde ihtar talebinde bulunmuş, buna dayanarak 17.10.2005 tarihinde “terk” hukuki sebebiyle açtığı boşanma davası reddedilmiş, karar 4.7.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Bundan sonra taraflar bir araya gelmemişlerdir. Bu ret kararı karşısında davacının art??k kusurlu addedilmesi mümkün bulunmamaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmeyen, davalı tamamen kusurlu olup, davacıya atfı kabil kusur bulunmamaktadır. Boşanma yüzünden davacının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenmiş, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi koşulları davacı yararına oluşmuştur. Hal böyleyken davacının, davalıyla aynı oranda kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak maddi tazminat talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temiyze konu bölümlerinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.