Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8480 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 7774 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ:İzmir 13. Aile MahkemesiTARİHİ :1.10.2009NUMARASI:Esas no:2008/726 Karar no:2011/819Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından kocanın boşanma davası, kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan olaylarda eşine şiddet uygulayan, hakaret eden "çocuğu aldıralım, senden olacak çocuğu istemiyorum" şeklinde sözler sarfeden ve eşinin yakınlarına "kızınızı alın götürün" diyerek birlikte yaşamaktan kaçınan davacı-karşılık davalı kocanın, eşine şiddet uygulayıp, hakaret eden davalı-karşılık davacı kadına göre daha ağır kusurlu olduğunun; bu sebeple mahkemenin eşit kusur kabulü isabetli değil ise de, kocanın boşanma davasının Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi uyarınca kabul edilmiş olması karşısında, kocanın boşanma davasının kabulü sebebiyle verilen boşanma kararı yukarıdaki sebeple sonucu itibariyle doğru olduğunun anlaşılmasına göre kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-karşılık davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşılık davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-karşılık davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.