Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8468 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15772 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet AlacağıTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kendi boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen nafakalar ve manevi tazminat ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temiyz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, kadın tarafında açılan davanın reddi ile davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine "sen erkek değilsin, boşa beni demek" suretiyle hakaret ettiği; buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğin ise birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşini istemediğini söyleyip birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Açıklanan nedenlerle kadın da boşanma davası açmakta haklı olup, kadının da boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken, reddi doğru değil ise de, erkeğin boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyize getirilmediğinden kesinleşmiştir. Bu durumda kadının boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmamıştır. O halde, bu husus gözetilerek, kadının boşanma talebi hakkında, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti konularında, davada haklılık durumuna göre (HMK m 331/1) hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.5- Davalı-karşı davacı kadın dava konusu yaptığı ziynetlerin, davacı-karşı davalı erkek tarafından alınarak verilmediğini belirtmiştir. Dinlenen kadın tanıkları ziynetlerin evlilik sırasında erkek ve babası tarafından bozdurulup harcandığını, davacı-karşı davalı erkek tanıkları ise 7-8 adet bileziğin taraflarca İstanbul'da yaşarken birlikte bozdurulup harcandığını söylemişlerdir. Davaya konu ziynet eşyalarının kadın tarafından rıza ile verildiği ispatlanamadığına göre altınların erkek tarafından bozdurulup kadına geri verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda belirtilen ziynet eşyalarına ilişkin bilirkişi raporu da alınarak sonucu uyarınca bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 1 .bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.