Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 840 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 18491 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ :Kadıköy 4.Aile Mahkemesi TARİHİ :12.6.2008NUMARASI :Esas no:2006/475 Karar no:2008/423Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün kusur, maddi-manevi tazminat ve davalı kadının manevi tazminat isteğinin tefriki yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 19.01.2010 tarihinde temyiz eden davacı vekili Av. .. ile karşı taraf vekili Av. ..geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. (HUMK.mad.254) Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olguda yoktur. O halde davacı tanığı H.E.ve V. Ş.’nin ifadesine değer verilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı kadın tamamen kusurludur.a-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, e??lerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı koca yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. b-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kocanın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.2-Davalı kadın14.4.2008 tarihli dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat talep etmiştir. Bu istek boşanmanın eki niteliğindedir. Mahkemece isteğin kişilik haklarının ihlaline dayalı olarak nitelendirilip usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir davanın da bulunmamasına göre tefrik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/a-b ve 2. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık oLmak üzere oybirliğiyle karar verildi.