Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 832 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13758 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Diyarbakır Aile Mahkemesi TARİHİ :8.3.2012 NUMARASI :Esas no:2011/487 Karar no:2012/405Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet; kişisel ilişki, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmayla yararına yoksulluk nafakası hükmedilmiş olan davacının iştirak nafakası ile yükümlü tutulmamasının tabii olmasına ve boşanmanın fer'i (eki) niteliğinde bulunan nafaka ve tazminat taleplerinin kabul veya reddi halinde ayrıca vekalet ücreti verilemeyeceği ve yargılama giderinin de bu nedenle taraflar arasında dağıtıma tabi tutulamayacağına; hükümde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi yazılacak yerde, 166/3. yazılmasının maddi hataya dayandığının anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmeyip, kayınvalidesine fiziksel şiddet uyguladığı; buna karşılık davalı kocanın da eşine sürekli hakaret edip, birden fazla fiziksel şiddet uyguladığı, onun yüzüne tükürdüğü ve birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; boşanmaya neden olan olaylarda her iki tarafda kusurlu olmakla birlikte; davalı kocanın daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken; mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı gibi; bu hatalı kusur belirlemesi gerekçe gösterilerek davacının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayeti babaya verilen müşterek çocuk 2003 doğumlu Velat Yaklav davalı ile birlikte Mardin ilinde, anne ise Diyarbakır'da ikamet etmektedir. Tarafların fiili oturma yerlerinin yakınlığı gözönüne alındığında; seçenekli kişisel ilişkiye gerek bulunmamaktadır. Annelik duygusunun tatmini ve çocuğun sağlıklı gelişimi için anne şefkat, sevgi ve ilgisini yaşaması; daha sık ilişki süresini gerektirir. Bu bakımdan; dini bayramlar ile sömestr (yarıyıl) tatilinin bir bölümü ve yaz tatilinin belirlenecek bir ayı ve ayrıca ayda bir kez bir haftasonunu kapsayacak ve çocuğun anne yanında yatıya kalacağı şekilde kişisel ilişki düzenlemesi gerekirken; bu konuda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.