MAHKEMESİ :Çeşme Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :17.3.2009 NUMARASI :Esas no:2008/331 Karar no:2009/85Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin mazbatada, tebligatın 21. maddeye göre yapıldığı yazılı ise de muhatabın işte olduğunu beyan eden komşunun imzası alınmamış, imzadan imtina ettiği de belirtilmemiştir. Bu haliyle davalıya yapılan tebligat geçersizdir.Tebligat Kanununun 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca; muhatap veya muhatap adına tebligatı kabule yetkili kimselerden hiçbirisi gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp, beyanda bulunan kimsenin de imzasını alması, bu kişilerin imzadan kaçınmaları halinde bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir. Gösterilen şekil, tebligatın geçerlilik koşuludur. (H.G.K.'un 29.12.1993 günlü ve 1993/18-778 esas 876 karar sayılı kararı) Olayda, muhatabın adreste bulunmama sebebini beyan eden komşu imzası alınmamış, bu kişinin imzadan kaçındığı da belirtilmemiştir. Bu hali ile davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği geçersizdir. Bu durum savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. O halde, davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, gösterdiği takdirde delilleri toplanmadan yokluğunda hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. (HUMK. m.73)SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.