MAHKEMESİ :Sincan 2. Aile Mahkemesi TARİHİ :23.07.2009 NUMARASI :Esas no:2008/956 Karar no:2009/694Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, Borçlar Kanununun 18. maddesinde düzenlenmiş olan danışık (muvazaa) iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak üçüncü kişiler danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı olan bu hukuki işlemin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak üçüncü kişilerin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için, onların danışıklı işlemde bulunanlardan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Davacı, davalı eşin hükmedilecek nafaka, tazminat ve ziynet eşyası alacağını ödememek amacıyla dava konusu taşınmazın danışıklı olarak devredildiği iddiası ile bu davayı açmıştır. Davacının bu davayı açmaktaki amacı açtığı dava sonucu hak kazanacağı alacağını alabilmeye yönelik olarak danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Yargılama sonunda dava konusu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması halinde davacı satışa konu edilen maldan da alacağının tahsili için yararlanabilecektir. Ancak davacının bu hakkı ayni değil, şahsi sonuç doğuracağından, danışıklı işlemin kanıtlanması durumunda tapunun iptaline değil, İcra İflas Yasasının 283/1. maddesi gereğince iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilecektir. Bu davada güdülen amaçta bu olduğundan davacının karşılanması gereken bir alacağı bulunup bulunmadığının tespiti önem taşır. Davacının 22.02.2007 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla davalı eşten 5000 TL. manevi tazminat, 100 TL. aylık yoksulluk nafakası, 15.04.2010 tarihinde kesinleşen ziynet eşyası alacağı davasında da 1606 TL. alacağı mevcuttur. Davacının alacak miktarı dikkate alınarak İcra İflas Yasasının 283/1. maddesi uygulanmak suretiyle tapu iptaline gerek olmadan davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde tapu iptali ve tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.