Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacılar vekilince 12.07.2002 tarihli dava dilekçesiyle açılan davada, davalının vesayeti altında bulunan 04.03.1988 doğumlu küçük Soner Döger'in davacılar tarafından evlat edinilmesine karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 463. maddesinde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli olduğu haller düzenlenmiş olup, vesayet altındaki kişinin evlat edinmesi ve evlat edinilmesi hali de bunlar arasında sayılmaktadır.Mahkemece, vesayet ve denetim makamlarından izin alınmaksızın yazılı şekilde küçüğün evlat edinilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Ayrıca, anılan Kanunun 462/8. maddesindeki hüküm gereğince vasinin vesayet altındaki kişiyi temsilen duruşmalara katılabilmesi ve davayı kabul edebilmesi içinde vesayet makamından izin alınması gerekmektedir.İncelenen dosyada, vesayet makamından vasiye husumete izin verildiğini gösteren bir belgeye rastlanılmamıştır.Sözü edilen hüküm, vesayet altındaki kişilerin menfaatlerini korumak amacıyla getirilmiş olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan resen gözetilmesi gerekirken, bu yönde bir işlem yapılmaksızın davaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.Diğer taraftan; Medeni Kanunun 305. maddesinin 1. fıkrasına göre bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.Aynı kanunun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesi uyarınca evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.Evlat edinenin alt soyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşüncelerinin de değerlendirilmesi gerektiği madde hükmünde belirtilmiştir.Dava dilekçesinde, davacı Canan'ın önceki evliliğinden üç çocuğunun bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen çocukları gösterecek şekilde aile nüfus kayıt tablosu getirtilmeden sadece davacı ve davalıyı gösteren nüfus kayıt örneği ile yetinildiği görülmektedir.Mahkemece, Medeni Kanunun 305. maddesinin 1. fıkrasındaki şartın gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilmeden ve 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA 21.06.2004 oybirliğiyle karar verildi.