MAHKEMESİ :Kayseri 4. Aile MahkemesiTARİHİ :10.04.2013 NUMARASI :Esas no:2010/806 Karar no:2013/375 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kardeşi Ekrem 'in 2004 yılında davalıyla evlendiğini, bu evlilikten davaya konu çocukların dünyaya geldiğini, müvekkilinin kardeşinin 01.09.2007 tarihinde vefatı sonrasında davalının psikolojik rahatsızlık yaşadığını, davalı ve çocukların ikamet ettikleri Hollanda makamlarının bu nedenle çocukları davalıdan alıp öncesinde yurda yerleştirdiğini, sonrasında ise bakımlarının anneanne tarafından yapılması kaydıyla anneanneye teslim ettiğini, anneannenin bir müddet sonra çocuklara bakamayacağını söyleyip onları Türkiye'de bulunan babanın ailesine teslim ettiğini, annenin çocuklara bakacak durumunun bulunmadığını belirterek 05.03.2004 doğumlu Yasin ve 29.06.2005 doğumlu Kader üzerindeki davalı annenin velayet hakkının kaldırılmasına ve çocuklara müvekkilinin vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava konusu çocukların; anneanne tarafından Türkiye'ye getirilmesi sonrasında, davalı annenin başvurusu uyarınca Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 2012/100 esas 2012/321 karar sayılı ilamıyla mutad meskenleri olan Hollanda'ya iadelerine karar verildiği, bu nedenle artık velayet hususunda Türk Mahkemelerinin yetkisinin bulunmadığı belirterek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-a maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde yer alan nüfus kayıtlarından davalı annenin hem Hollanda hem de Türk Vatandaşı olduğu, dava konusu çocukların ise sadece Türk vatandaşı oldukları anlaşılmaktadır. 5718 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davacının talepleri hakkında Türk Hukukunun uygulanma zorunluluğu bulunmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının velayetin kaldırılması yönündeki talebi hakkında işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; davacı vekili velayetin kaldırılması talebi yanında dava konusu çocuklara müvekkilinin vasi olarak atanmasını da talep etmiştir. Bu talep yönünden davaya bakma görevi Aile Mahkemelerine ait olmayıp Sulh Hukuk Mahkemelerine aittir (HMK md 382/2-b-19, 383, 4-ç). Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(HMK md.1). Yerel mahkemece bu husus gözetilerek bu talep yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün dikkate alınmaması da doğru görülmemiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.