MAHKEMESİ :Çifteler Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :23.02.2010NUMARASI :Esas no:2009/53 Karar no:2010/22Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı kocanın boşanma davası Türk Medeni Kanunun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalıdır. Türk Medeni Kanunun 166/son maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için; eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşen bir boşanma davası ile kesinleşme tarihinden itibaren üç yıl geçmesi ve her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulmamış olması gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırmasına gerek bulunmamaktadır. Kusur, boşanmanın eki (fer'i) olan nafaka ve tazminat taleplerinin takdirinde aranır. Toplanan delillerden; davalı kadına yüklenebilecek bir kusurlu davranış kanıtlanamamıştır. Davacı koca ise, retle sonuçlanan ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratması nedeniyle tamamen kusurlu kabul edilmelidir. Durum böyleyken boşanma kararı gerekçesinde, mahkemece davacı kocanın kusursuz olduğunun kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak boşanma kararı sonuç olarak doğru olduğundan,kararın kusura ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilerek boşanma hükmünün onanmasına (HUMK.md.438/son) karar verilmesi gerekmiş ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda davacı davalı kocanın maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple boşanma hükmünün gerekçesinin değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.