MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı-karşı davacı erkeğin, kadının davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece davacı-karşı davalı kadının davası kabul, davalı-karşı davacı erkeğin davası reddedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı gibi, erkeğin boşanma davasında ise süresinde cevap dilekçesi ile tanık deliline dayanmadığı anlaşılmıştır."İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi "(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir. Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere; tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Şüphesiz bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur. İkişer dilekçeden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir. Ön inceleme aşamasında, ancak karşı tarafın açık muvakfakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir. (YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 20/04/2016 tarih, 2014/2-695 esas 2016/522 karar sayılı ilamı) Bu durumda; dava dilekçesinin davacı-karşı davalı kadına 30/09/2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde tanık delillerine dayanmadığı anlaşılmıştır.Bu halde, mahkeme davacı-karşı davalı kadın tarafından usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen delilleri ve tanık beyanları esas alınarak davalı-karşı davacı erkeğe kusur yüklenmesi doğru olmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda açıklanan sebeple davalı-karşı davacı erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranış ispatlanamadığı halde, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının da reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.