MAHKEMESİ :İzmir 4. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ :20.02.2012 NUMARASI :Esas no:2012/531 Karar no:2012/395Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacılar S. A. A. ve A. A. müşterek çocukları küçük S. A.'a velayeten açtıkları dava ile, muris M. E. E.'nın 28.04.2011 tarihinde ölümü üzerine mirasçılardan S. A.'nun mirası kayıtsız-şartsız reddettiğini bu nedenle küçük S.'ın mirasçı statüsüne kavuştuğunu murisin vefatından önce bir çok kurum, banka ve şahsa borcunun bulunduğunun bilindiğini, murisin malvarlığının borçlarını karşılamaya yeter derecede olup olmadığının ise bilinmediğini belirterek küçük yönünden de mirasın reddine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK.md.33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti (TMK. 605/2) isteğine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığını tayin ve tespitte "dava konusunun değeri ve miktarı" ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır (HMK md. 2/1)Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevlidir.Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken, işin esasının incelenmesi ve davanın yanlış nitelendirilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre esası ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.