MAHKEMESİ :Kayseri 4. Aile MahkemesiTARİHİ :04.07.2013 NUMARASI :Esas no:2012/156 Karar no:2013/679 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, ancak kocanın kadın tarafından bilinen bu kusurlu davranışlarının davalı- davacı kadın tarafından kocaya gönderilen ve evlilik birliğinin devamını isteyen mesajlarla affedildiği, kocanın affedilen kusurlu eylemleri dışında tarafların karşılıklı olarak güven sarsıcı davranışlarda bulundukları ve boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece davalı-davacı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de; verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı-davacı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş (HUMK.md.438/son) ve davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Davalı-davacı kadın daha sonra affetse de, 14.11.2011 tarihinde eşinden şiddet görerek evden ayrılmıştır ve ayrı yaşamakta haklıdır. Bu nedenle davalı- davacı kadının Türk Medeni Kanununun 197.madde kapsamındaki bağımsız olarak açtığı tedbir nafakası davasının kabulü ile boşanma davası sırasında davalı- davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 169.madde kapsamında hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde uygun miktarda nafaka tayini gerekirken birleşen nafaka davasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-davalı kadının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı, düzenli ve yeterli gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Bu durumda davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK.m.175) takdir edilmesi gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır. 4-Boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğu halde davalı-davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davacı-davalı koca lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Mahmut'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının Emine'ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.