Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7819 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23947 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Reşadiye Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :26.03.2013NUMARASI :Esas no:2011/53 Karar no:2013/115 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası reddedilmiştir. Boşanma davasıyla birlikte veya bu dava içinde talep edilen boşanmaya bağlı ve onun fer'isi niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat harca tabi olmadığı gibi, bu taleplerin kabulü veya reddi halinde diğer taraf yararına vekalet ücretine de hükmedilemez. Boşanma davasının kabulü halinde durum böyleyken, davanın reddi halinde fer'ilerine ilişkin taleplerin esası karara bağlanamayacağından, bu durumda maddi ve manevi tazminat için diğer taraf yararına ayrıca vekalet ücreti takdir edilemez. Bu husus nazara alınmadan maddi tazminat talebinin reddi sebebiyle (2.400 TL.), manevi tazminat talebinin reddi sebebiyle de (1.320 TL.) davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı, dava dilekçesiyle, ziynet eşyalarının iadesini de istemiş, boşanmadan bağımsız nitelikteki bu taleple ilgili harç da yatırmıştır. Boşanma davasının reddedilmiş olması, bağımsız nitelikteki mal rejimine tabi olmayan bu talebin incelenmesine engel değildir. Davacıya evlenmeleri sırasında yedi adet bilezik, üç adet yarım ve onbir adet çeyrek altın takıldığı tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Davalı, vekilinin 15.11.2011 tarihli dilekçesi ekinde sunulan muhtevasını kabul ettiği el yazılı dilekçesinde "davacıya ait altınları bozdurduklarını" ifade etmiştir. Dilekçede yer alan bu beyan ziynetlerin bozdurulup harcandığının ikrarı (HMK. md. 188/2) niteliğindedir. Davacının bunları geri istememek üzere verdiği iddia ve ispat edilmedikçe, davalı bozdurulup harcanan bu altınları iade borcu altındadır. Davalı, bu yönde bir delil getirmemiştir. O halde, yedi bilezik, üç yarım ve onbir çeyrek altına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1.bentte oybirliğiyle 2. bentte oybirliğiyle karar verildi.