MAHKEMESİ :Ankara 6. Aile MahkemesiTARİHİ :16.05.2013NUMARASI :Esas no:2012/954 Karar no:2013/584 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden, davalı koca tarafından 26.05.2008 tarihinde açılan boşanma davasının davalı kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilemediği için reddedildiği ve temyiz incelemesinden geçerek 09.06.2010 tarihinde kesinleştiği, tarafların bu tarihten sonra bir araya gelmediği, daha sonra davacı kadın tarafından 15.06.2011 tarihinde açılan boşanma davasının da feragat nedeniyle reddine karar verildiği, dolayısıyla bu tarihten önce yaşanan hadiselerin davacı kadın tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Fiili ayrılık döneminde de taraflardan kaynaklanan başkaca kusurlu bir davranışın varlığı ispat edilemediğine göre boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise dc bu husus temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemede;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.