Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7697 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 7190 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ :Ödemiş l. A.H.TARİHİ :25.10.2004 NUMARASI :329 - 585DAVA TÜRÜ :Ada Adı TashihiTEMYİZ EDEN :DavacılarTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir.(HUMK. md. 76 ) Dava, nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Davalı olarak gösterilen anne F. K. için yapılan dava dilekçesi ve kararın ilanen tebliği usul ve yasaya uygun değildir. Tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır. (Tb.Kan.mad.10) Tebliği alacak kişi bu adreste bulunamamışsa tebliğ memuru bulunabileceği yerleri araştırır. Bulamazsa durumu,mahalle, köy muhtarlıklarına doğruluğunu onaylatmak suretiyle tesbit eder. (Tb.Ka.Mad.28) Durum, tebliği çıkaran kuruluşa bildirilir. İlgili kuruluş, tebligatı alacak kişi memursa ve esnaf ise adreslerini mensub oldukları teşkilatlardan sorarak öğrenmeye çalışır. (Teb.Tüz.mad.13) Tebligat Tüzüğünün 13. maddesine göre yapılan soruşturmaya rağmen ikametgahı, oturduğu yer veya işyeri bulunamamış ise o halde kişinin adresinin meçhul olduğu kabul edilerek (Teb.Tüz.mad.46) ilanen tebligata karar verilebilir. Ancak belirtilen soruşturma biçimi sınırlayıcı değildir. Nitekim aynı maddenin ikinci fıkrasında bu durum açıklığa kavuşturulmuş, tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasının özel kuruluşlardan, dairelerden de yapılması gereği ilk cümlede vurgulanmıştır. Belirtilen özel ve resmi kuruluşların içinde adres tesbitinin yapılabileceği Nüfus, Tapu İdaresi, Belediye, Sivil Savunma gibi kuruluşlarda vardır.Davada savunma hakkıyla sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan bir inceleme ile sınırlı tutulması savunma hakkının kısıtlanmasına yol açabilecek bir durum yaratabilir.O halde adres araştırmasının geniş bir çerçeve içinde ele alınması soruşturmanın çok yönlü yapılması gerekir.İlan kendisine tebligat yapılacak kimsenin öğrenmesini en uygun şekilde ulaşacağı umulan bir gazete ile yapılır. (Teb.Tüz.mad.47/2) Ayrıca varsa tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerdeki yerel gazetelerden birine de ilan verilir. Bundan sonra tebliğ edilecek belgeler bir ay süre ile tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerde (mahkeme divanhanesinde) askıya çıkarılır.Belirtilen inceleme ve soruşturmayı kapsamayan adres, adres araştırmasıyla yetinilerek adresinin meçhul olduğunun kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak tebligatın ilanen yapılması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır.Diğer yönden, tebligatın mahkeme divanhanesinde yasal kurallara uygun olarak askıya çıkarılmamış olması da kanuna aykırıdır. (Teb.K.mad.29)İlanın Tebligat en son başvurulacak bir çaredir. O nedenle adres araştırmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması zorunluluğu açıktır.2-Temyiz talebine hasren yapılan incelemeye gelince;Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağrılmadıkça haklarında hüküm kurulamaz. Olayımızda davalı F.’ya usulüne uygun olarak duruşma günü tebliğ edilmediği, savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından, yokluğunda yapılan tahkikat sonunda oluşturulan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.