Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7675 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 21633 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Polatlı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :13.04.2012NUMARASI :Esas no:2009/564 Karar no:2012/215Taraflar arasındaki "boşanma, velayet ve nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, davalı -davacı kadının tedbir ve geçici velayete ilişkin davasında müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece davacı kocanın boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, "boşanmada taraflar eşit kusurlu" bulunmuştur. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-davalı (koca)'nın eşine müteaddit defalar fiziki şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine kayıtsız kaldığı; buna karşılık davalı-davacı (kadın)'nın da birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşi ile yatak sırlarına ilişkin mahrem konuları yakınları ile paylaştığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylar dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda iki tarafında kusurlu olduğu, ancak davacı- davalı (koca)'nın daha fazla kusurlu olduğu ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, davalı- davacı (kadın)'ın boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup, davalı- davacı (kadın)'ın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m. 438/son) karar verilmesi gerekmiş ve her ne kadar davalı- davacı kadın)'ın birleşen tedbiren velayet ve nafaka davasında, 25.04.2008 tarihli tensip zaptı ile müşterek çocukların velayeti tedbiren anneye verilmiş ise de; dosya kapsamından tarafların müşterek çocuklarının fiilen baba yanında kaldığı anlaşıldığından davalı-davacı ( kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı-davacı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı (kadın)'ın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı-davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması isabetli olmamıştır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.