Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7635 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6638 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ:Ankara 4. Aile MahkemesiTARİHİ :25.02.2010 NUMARASI:Esas no:2009/1331 Karar no:2010/271Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davacının harcı ve kaydı bulunmayan temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına,2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b) Davalı Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayanan maddi ve manevi tazminat için faiz talebinde de bulunmuştur. Bu istek yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru bulunmamıştır.c) Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun yararının yanında, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmeli, görüşme süresi yeterli olmalı, taraflar ayrı şehirlerde iseler, tarafların ve çocuğun külfetli sayılabilecek seyahatlere katlanmamalarına dikkat edilmelidir. Davacı babanın Ankara'da, velayeti davalı anneye bırakılan müşterek A.’ın ise annesi ile birlikte Zonguldak ili Ereğli ilçesinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilerek çocukla davacı baba arasında daha uygun kişisel ilişki tesisi gerekirken, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacak, davalı anneyi her hafta sonu eve bağımlı hale getirecek ve çocuğun eğitimini engelleyecek şekilde kişisel ilişki tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.d-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekille temsil ettirmemiştir. Hal böyleyken davacı koca yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.e) Davalı kadın yararına 300 TL. tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinde davacı için tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğinin yazılması suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2/b-c-d-e bentlerinde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen nedenlerle ONANMASINA, davacının temyizinin yukarıda l. bentte açıklanan nedenlerle incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.