MAHKEMESİ : İzmir 7. Aile Mahkemesi TARİHİ :12.09.2006 NUMARASI :717 - 631Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davacı tanıklarının bir kısım beyanları davacıdan duyum, bazıları ise eskiye dayalı olaylar olup, beraberlik devam ettiğine göre boşanmaya esas alınamaz.*Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.2-Davalı kadına işten ayrılması nedeniyle ihbar ve kıdem tazminatı ödendiği ve bu miktarın 5.3.2003 tarihinde davalı tarafından çekildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 219. maddesi uyarınca davaya konu edilen tutar edinilmiş maldır. Edinilmiş malların tasfiyesi için evliliğin sona ermesi zorunludur. ( TMK. md. 225 ) Boşanma hakkındaki hüküm kesinleşmeden bu istemin gözetilebilme olanağı bulunmamaktadır.Mahkemece bu istem yönünden tefrik kararı verilerek, boşanma davasının sonucunun beklenmesi, boşanma gerçekleştiği takdirde delillerin değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir. SONUÇ: Hükmün l. ve 2. bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.