Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7535 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20895 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Sincan 4. Aile Mahkemesi TARİHİ :14.06.2012 NUMARASI :Esas no:2012/55 Karar no:2012/413Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca reddedilen davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece; dava ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde “davacı tarafından daha önce Ankara 4. Aile Mahkemesinde 2001/1301 esas sayılı bir boşanma davası açıldığı, davacının 29.11.2011 tarihli oturumda davasından feragat ettiği, aynı oturum davalının da feragat beyanına bir diyeceğinin olmadığını bildirdiği, davanın feragat sebebiyle reddine karar verildiği, 9.1.2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların sözü edilen davadan sonra yeniden biraraya gelmedikleri, feragat ve feragatin kabulü ile, tarafların feragat tarihinden önceki olayları affetmiş sayılacağı, dava sebebi olarak ileri sürülen hususların feragat tarihinden önceye ilişkin olduğu, bu tarihten sonra boşanmayı gerektiren yeni bir olay ve taraflara atfedilebilecek bir kusurun ileri sürülmediği” belirtilmiştir. Tarafların 28.6.2010 tarihinde evlendikleri, davalı-karşı davacı (koca) tarafından eldeki davadan önce 13.9.2011 tarihinde boşanma davası açıldığı, dava dilekçesinde “aralarındaki ruhi ve fikri uyuşmazlıktan kaynaklanan sebeplerle şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, davalı ile anlaşarak boşanmaya karar verdiklerini” belirterek boşanma talep ettiği, 29.11.2011 tarihli ilk oturumda davadan feragat ettiği, aynı oturum hazır olan davalının da bir diyeceğinin olmadığını bildirmesi üzerine, davanın feragat sebebiyle reddine karar verildiği görülmektedir. Eldeki dava, kadın tarafından 26.1.2012 tarihinde, karşı dava ise koca tarafından 24.2.2012 tarihinde açılmıştır.Bir defa taraflar, feragat edilen davadan sonra biraraya gelmediklerini ifade ettiklerine göre, feragatin kesin hüküm etkisinin o davada "davalı" olan kadın'a da teşmil edilmesi yasaya aykırıdır. Davacı (kadın)'ın gösterdiği deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir.İkinci olarak davalı-karşı davacı (koca)'nın daha önce açtığı davadaki boşanma talebi “anlaşarak boşanmaya karar vermiş olmalarına” dayanmaktadır. Bu davadan feragat edilmiş olması, aralarındaki uyuşmazlığı anlaşarak çözemeyecekleri ve bu doğrultuda bir boşanma kararı verilmesinden vazgeçildiği anlamına gelir. Diğer bir ifade ile eşlerden birinin “boşanma ve fer'ileri hususunda diğer tarafla mutabakat içinde olduklarından” bahisle bu yönde hüküm verilmesi talebiyle açtığı boşanma davasından feragat etmesi halinde, feragatin kesin hüküm etkisi (HMK. m. 311/1) feragatten önceki olayların çekişmeli bir davada dava sebebi yapılmasına engel değildir. Taraflar, anlaşmalı boşanma davasından feragat halinde, o davadan önceki sebeplere dayanabilir ve boşanma davasını çekişmeli hale dönüştürebilirler. Feragatten sonra biraraya gelmemiş olmaları ve boşanmayı gerektiren bir olayı ileri sürmemiş bulunmaları, çekişmeli boşanma davalarının görülmesine engel değildir. O halde; tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde gösterdikleri deliller toplanmalı ve deliller Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine göre değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmelidir. Bu yapılmadan yazılı gerekçe ile dava ve karşı davanın reddedilmesi doğru değildir. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.