Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7534 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20894 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sincan 4. Aile MahkemesiTARİHİ :28.05.2012 NUMARASI :Esas no:2011/453 Karar no:2012/368Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve aile konutu şerhi konulması yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (koca) adına kayıtlı olan taşınmazın başkalarına devrinin önlenmesi yönünde birinci oturumda ara kararı ile konulan ihtiyati tedbirin, boşanmaya ilişkin nihai kararın kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkacağının (HMK.m.397/2) tabi olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, davacı-davalı (koca)'ya ait aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kütüğüne davalı-davacı (kadın)'ın talebiyle üçüncü oturumda verilen ara kararı ile Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi gereğince "şerh" konulmasına karar verilmiş, nihai hükümde bu konuda bir karar verilmemiştir. Aile konutu şerhi konulmasına ilişkin karar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389'ncu maddesi kapsamında bir "tedbir" niteliğinde olmadığından, bu kararın nihai hükmün kesinleşmesiyle kendiliğinden kalkması da söz konusu olmaz. Tarafların boşanmalarına karar verildiğine ve hükmün bu bölümü temyizin şümulü dışında bırakılarak usulen kesinleştiğine göre, evlilik birliği boşanma ile sona ermiş, ortada korunması gereken bir aile konutu artık kalmamıştır. Öyleyse tapu kütüğüne Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesine dayanılarak konulan konutla ilgili şerhin kaldırılmasına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı-davalı (kadın) yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.