MAHKEMESİ :Elazığ 2. Aile MahkemesiTARİHİ :04.07.2013 NUMARASI :Esas no:2012/583 Karar no:2013/528Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi ile kadının reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece taraflar eşit derecede kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı-davalı kocanın eşine sürekli şiddet uyguladığı, sürekli hakaret ettiği, sık sık alkol alarak eve geç geldiği, davalı-davacı kadının da eşine sürekli hakaret ettiği, eşini sevmediğini ve istemediğini söylediği, birden çok kez evi terkettiği, eşine ve annesine yemek vermek istemeyerek birlik görevini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda; davacı-davalı kocanın daha ziyade kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Ne var ki davacı-davalı kocanın boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğine göre verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup, davalı-davacı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. . +3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.