Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7451 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 962 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ :Samsun 1.Aile Mahkemesi TARİHİ :22.7.2005NUMARASI :136-618DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynetlerin İadesiTEMYİZ EDEN :S. H.Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka, tazminat, ziynetler, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-* Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.3-#Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını isbatla yükümlüdür (M.K.6). Ancak iddialar karşılaştığında kimin isbat yükü altında bulunduğunun tesbiti her zaman kolay olmamaktadır. Bunun için gerek ilmi gerekse kazai içtihatlarda bir takım ölçülere yer verilmiştir.a) Hemen bütün ilim adamlarının birleştiği ve Yargıtay uygulamasında kararlılık ifade eden ölçüye göre, isbat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer(Prof.Baki Kuru,Hukuk Muhakemeleri Usulü, l968,sh.372; Prof. İlhan Postacıoğlu,Medeni Yargılama Usulü, l970,sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü,l967, sh.449; Prof.Sabri Şakir Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, l957,sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ Hukuk Muhakemeleri Usulü, l973, sh.378; H.G.K.nun l9.7.l967 gün ve 239-340 sayılı, 7.6.l974 gün ve l972/84 sayılı kararları). b) İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmelidir(Prof.Saim Üstündağ,Age.l973 sh.397).c) İspat yükü daha kolay başarana düşer(Prof.Saim Üstündağ,Age, Federal Mahkeme Kararına atfen). #Davacı ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş,davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerine de olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer.#Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. #Davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, isbat yükü altındadır. # Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir. Buna rağmen yukarıda yazılı ilkelerde hataya düşülerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. 4-Kocanın davası kabul edildiği halde, yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Hükmün 3. ve 4. bentlerde gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyize konu dier hususların 2.bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.