Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7306 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 18595 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ :Burhaniye A.H.(Aile) Mahkemesi TARİHİ :17.4.2006NUMARASI :128-165Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, nafaka, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Taraflar arasında Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi şartları oluşmamıştır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2-Temyize hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kocanın aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.3-Tarafların müşterek çocuğu S.'in velayeti hakkında kısa kararda hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda hüküm kurularak çelişki oluşturulmuştur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 381/2 maddesi uyarınca kararın tefhibi en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışda olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. o halde mahkemece yapılacak iş, 10.4.1992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.4-Davacı tanıkları beyanlarında tarafların müşterek çocuğu Emine'nin baba yanında olduğunu belirtmişler, anne ise çocuk için ayrı nafaka davası ile nafaka talebinde bulunmuş, koca bu davada çocuğun yanında olduğunu ileri sürmemiştir. Çocuğun kimin yanında kaldığı tespit edilip sonucuna göre nafaka verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.5-Davacı kocanın boşanma davası kabul edildiği halde davalı kadın lehine vekalet ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda 3, 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.