MAHKEMESİ :Yeşilhisar Asliye Hukuk ( Aile ) MahkemesiTARİHİ :21.04.2005 NUMARASI :110 - 42DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - AlacakTEMYİZ EDEN :Davalı A. G.Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.#Mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi gerekir.Mahkeme verdiği hüküm ile, hükmü ne şekilde tefhim ettiğini duruşma tutanağına yazmak zorundadır.[HUMK.l5l/2] Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun, 3l56 sayılı kanunla değiştirilen, 38l. maddesi, hükümlerin ne şekilde tefhim edileceğini düzenlemektedir. Bu madde hükmüne göre, mahkeme, hazır olan tarafın iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararı tefhim eder. #Kararın tefhimi, en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. #Zorunlu nedenlerle yalnız hükmün sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak on beş gün içinde yazılması gerekir. # Bu hükümden anlaşılacağı gibi, mahkeme hükmünü gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okunması gerekir. Zorunlu nedenlerle hükmün gerekçesi ile birlikte tamamen yazılamadığı hallerde mahkeme sadece hüküm sonucunu tefhim etmekle yetinebilir. Hüküm sonucunun ne olduğu ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388. maddesinin 2.fıkrasında belirtilmiştir. Mahkeme " istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde" duruşma tutanağına geçirtip okumadan; "ekli karar tefhim edildi", "gerekçeli kararın mahkeme kaleminden alınmasına" veya benzeri şekilde tutanağa geçirilen beyanlarla hükmü tefhim etmiş sayılamaz.Mahkemece son oturum tutanağında " * davacı Fatih Gülmez’in davasının reddine, davalı-karşı davacı Ayşe Gülmez'in boşanma davasının kabulüne, nafaka talebinin kısmen kabul kısmen reddine, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine, eşya talebine yönelik açtığı davanın reddine dair, davalı-davacı vekilinin ve davacı-karşı davalının yüzüne karşı yasa yolları açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı." denmekle yetinilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388/ll. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamaz. Başka bir anlatımla Hakim Yargılamayı sona erdirdiği oturumda hiçbir karar vermemiştir. Diğer taraftan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428/ll.maddesindeki hükmün sonucunu etkilemeyen usul yanlışlıklarının bozma sebebi yapılamayacağına ilişkin kural, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 38l. ve 388. maddesine uygun şekilde duruşma tutanağına geçirilip tefhim edilen hükümlerle ilgilidir. Yukarıda açıklanan nedenler karşısında ortada hukuki varlık kazanmış bir karar mevcut olmadığından anılan 428. maddenin uygulanması da söz konusu bulunmamaktadır. Bu bakımdan yeniden yargılama yapılarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 38l. ve 388. maddelerinde l0.4.l992 günlü ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında gösterildiği şekilde hüküm verilmek üzere temyiz olunan kararın bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.