Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7288 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 18578 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ :Mersin 2.Aile Mahkemesi TARİHİ :9.6.2006NUMARASI :560-498TEMYİZ EDEN :TaraflarTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Boşanmaya sebep olan olaylarda, başka bir kadınla ilişkisi olan davalı-karşı davacı (koca) tamamen kusurludur. *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. #Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2) #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davalı karşı davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davacı-karşı davalı kadına atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle kocanın karşı boşanma davasının reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanılgıya işaret olunmakla yetinilmiştir.2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacının (kocanın) tüm, davacı-davalının (kadının) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.3-Toplanan delillerden, davacı-karşı davalının (kadının) işi ve gelirinin bulunmadığı boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 175'nci maddesi koşulları oluşmuştur. davacı-karşı davalı (kadın) yararına uygun yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temiyze konu bölümlerinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın S.'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran A.'ye geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.