Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7080 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23127 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 2. Aile MahkemesiTARİHİ :03.06.2013NUMARASI :Esas no:2011/833 Karar no:2013/540 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, kadına verilen manevi tazminat ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı (koca)'nın temyizinin incelenmesinde; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde "Akbank Sefaköy Şubesi Kasasında bulunan ve 18/03/2013 tarihli bilirkişi raporunda nitelikleri belirtilen ziynet eşyasının karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalıya verilmesine," şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davacı-karşı davalı kadının temyizinin incelenmesine gelince;Davalı-karşı davacı kocanın ziynet eşyası alacağı talebi reddedildiğine göre, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın yararına bu talebin reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/b ve 2. bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının kabul edilen ziynet eşyası alacağı davasında, vekalet ücretine yönelik temyiz talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Neşe'ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.