Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7079 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23126 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Akkuş Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :4.6.2013NUMARASI :Esas no:2013/15 Karar no:2013/334 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından reddedilen tazminat talepleri, koca lehine hükmolunan manevi tazminat, nafakalar ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Mahkemece herhangi bir araştırma yapılmadan annenin çocuğun ahlaki gelişimine olumsuz etki oluşturabileceği gerekçesiyle velayet babaya bırakılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı” ( Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme nıd.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi md.l; TMK. md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Bu amaçla mahkemece 4787 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca görevlendirilecek uzman vasıtasıyla inceleme yapılması; velayeti almak isteyen tarafın gerektiğinde mahkemece bizzat dinlenerek ekonomik ve sosyal durumları ile çocuğa bakım olanakları konusunda kendilerinden bilgi alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucununa göre velayetinin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan yönler gözetilmeden, müşterek çocuğun velayeti konusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 4-Hakim tarafların talepleri ile bağlı olup talepten fazlasına hükmedemez (HUMK 74 md., HMK 26. md ). Bu yön nazara alınmadan davacı kocanın talebi bulunmadığı halde istek aşılarak hükmolunan manevi tazminata faiz uygulanması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3, ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.