Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7076 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9830 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Kütahya Aile Mahkemesi TARİHİ :24.02.2011 NUMARASI :Esas no:2008/838 Karar no:2011/226Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Mahkemece; "reddedilen davadan sonra tarafların kısa da olsa birliği tekrar tesis ettikleri" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.Önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın 11.05.2005 tarihinde kesinleştiği, temyize konu bu davanın ise 31.10.2008 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davacının gösterdiği tanıklar "davacının 2005 yılından beri Kütahya'da olduğunu, son bir yıldır da başka bir kadınla birlikte yaşadığını" ifade etmişler; davalı tanığı olarak dinlenen tarafların ortak çocuğu 1984 doğumlu Davut, "tarafların üç yıldan beri ayrı yaşadıklarını, annesi ve kardeşinin kendisiyle birlikte kaldıklarını, babasının aralıklarla ayda iki kez annesini ve kardeşini ziyarete gelip, bir iki gün kaldığını, 2009 yılı Temmuzunda annesini, barışmaları için Kütahya'da bulunan babasının yanına gönderdiğini, bir hafta sonra annesinin geri döndüğünü ve '... baban beni istemiyor' dediğini" söylemiş, diğer çocuk 1989 doğumlu Ozan ise; tarafların yaklaşık 3-4 yıldır ayrı olduklarını, boşanma davası bittikten sonra tarafların bir araya gelip kısa bir süre bir aile ortamı oluşturduklarını, sonra da ayrıldıklarını" ifade etmiştir. Davalı, Sakarya 2. Aile Mahkemesinde açtığı 2010/453 esas sayılı nafaka davasında; reddedilen boşanma davasında lehine hükmedilmiş olan tedbir nafakasını davanın reddinden sonra da kesintisiz olarak almaya devam ettiğini bildirmiştir. Davalının bu açıklaması, ret kararının kesinleşmesinden sonra evlilik birliğinin amacına uygun olarak yeniden tesis edilmediğini göstermektedir. Davalı tanıklarının sözleri de ortak hayatın, birliğin gerektirdiği yasal hak ve yükümlülüklere uygun olarak yeniden tesis edildiğini kabule yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir. O halde, davanın kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.