Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7022 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6443 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İzmir 12. Aile MahkemesiTARİHİ :28.12.2011NUMARASI :Esas no:2011/165 Karar no:2011/1215Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası miktarı ve kişisel ilişki yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.03.2013 günü duruşmalı temyiz eden davacı A. E.Ö. ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı D. Ö. vekili Av. ....geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı kadın kocasına göre daha az kusurlu kabul edilmiş ise de; davalı kocanın 21.05.2010 tarihinde açtığı boşanma davasından 14.09.2010 tarihinde feragat ettiği, feragat tarihinden bu davanın açıldığı 17.02.2011 tarihine kadar da davacı kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın kanıtlanamadığı; yaptığı bu feragat kesin hüküm sonucunu doğurduğundan, davalı kocanın eşinin feragat tarihinden önceki kusurlu davranışlarına; boşanma sebebi olarak dayanma olanağını yitirdiği, böylece davacı kadına bir kusur yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre; davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti davacıya verilen müşterek çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.