Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7016 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4715 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :Maçka Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :15.09.2009 NUMARASI :Esas no:2009/107 Karar no:2009/226Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı nüfusta “dul” olarak kayıtlıdır. Aynı kayıtta yer alan çocuklarının baba adı “D. yazılıdır. D.ait kayıt dosyada bulunmamaktadır. Davacı, D.ile evliyken D. 27.12.1957 tarihinde öldüğünü, bundan sonra nüfus idaresi yandığı için yersel yazım yapıldığını ve kayıtların yersel yazımla oluşturulduğunu, yersel yazımda, daha önce ölmüş olanların kayda alınmadığını ileri sürerek, M.ve Ş. oğlu 1341 doğumlu D.E. “eşi” ve çocuklarının babasının da bu kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davacının kayıtlı olduğu hanede evlenme tarihi ve evlenerek geldiği yere ilişkin bir bilginin bulunmadığı bildirilmiştir. Bu hanede D.ait kayıt yoktur. Davacı ve çocuklarının nüfusa ne suretle tescil edildikleri de dosyadaki kayıtta açıklanmamıştır. Bu husus, mahkemece de nüfus idaresinden sorulmamıştır. Davacı, dava dilekçesi ekinde, D. E. sigortalı olarak tescil edildiğine ilişkin belgeyi sunmuş, Trabzon Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 20.8.2009 tarihli cevabında “D.E.adlı kişinin sigortalı olarak tescil kaydının bulunmadığını, Maçka Askerlik Şubesi ise, D. E. 24.11.1944 ile 7.11.1947 tarihleri arasında askerlik yükümlülüğünü yerine getirdiğini bildirmişlerdir. Sosyal Güvenlik Kurumundan bilgi istenirken, dava dilekçesi ekindeki belge eklenmediği gibi, bu belgedeki sigorta sicil numarası da yazılmamıştır. Bu haliyle mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. O halde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacı ve çocuklarının nüfusa ne suretle tescil edildiklerini, diğer bir ifade ile nüfus kaydının ne suretle oluşturulduğunu Nüfus Müdürlüğünden sormak, varsa aile ve özel kütüklerde tutulan kayıtları bunların yedeklerini ve dayanaklarını istemek, dava dilekçesi ekinde sunulan belgede yer alan sigorta sicil numarası açıkça yazılarak veya sözü edilen Sosyal Güvenlikle ilgili belge eklenerek D.E. Sosyal Güvenlik Kurumunda sigortalı olarak tescil kaydının bulunup bulunmadığını araştırmak, tescil kaydının çıkması halinde sigortalının ölümü nedeniyle geride kalan hak sahiplerine aylık bağlanıp bağlanmadığını tespit etmek, buradaki ve Askerlik şubesinin cevabındaki bilgilerden hareket edilerek D.E.kaydına ulaşmak, Maçka'da bu kişiye ait kaydın bulunmaması halinde, kişisel durumlara ilişkin dayanak belgelerin arşivlenmek üzere yasal olarak Genel Müdürlüğe gönderilmesi zorunluluğu nazara alınarak bu kişiye ait kaydın ve dayanak belgelerin bulunup bulunmadığını Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden araştırmak, buradan gelecek cevaba göre davacı duruşmaya çağrılarak evlenmenin hangi tarihte ve hangi yerde yapıldığı konusunda beyanını almak, gerekirse evlenme beyannamesi ve belgelerini ilgili evlendirme memurluğundan getirtmek; bu yolla davacı ile D.E.arasında evlendirmeye selahiyetli merci önünde yapılmış bir evlenme akdi olup olmadığını belirlemek, böyle bir akde dayanmaksızın birleşip karı koca halinde yaşamış iseler, D. E.ölümünden önce “Tescil Edilmeyen Birleşmeler ve Bunlardan Doğan Çocukların Cezasız Tescili Hakkındaki” 6652 sayılı Kanunun mer'i olduğu dikkate alınarak, bu Kanuna göre fiili birleşmenin “evlilik” olarak tescil edilmiş olması ihtimali göz önüne alınıp, sözü edilen Kanuna göre fiili birleşmenin “evlilik” olarak tescil edilip edilmediğini araştırmak ve buna ilişkin dayanak belgeleri getirtmek, bu araştırmalar yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu araştırmalar yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.