Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6952 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20442 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :İzmir 2. Aile MahkemesiTARİHİ :11.06.2012 NUMARASI :Esas no:2011/658 Karar no:2012/484Taraflar arasındaki karşılıklı "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından kusura ilişkin gerekçe, çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kendisi için tedbir ve yoksulluk nafakası verilmemiş olması, manevi tazminat talebinin reddi, koca yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (kadın) yararına 20.12.2011 tarihli oturumda ara kararı ile tedbir nafakası takdir edilmiş olup bunun infazının mümkün bulunmasına göre kadının bu ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik temyizi itirazları yerinde görülmemiştir.2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;a) Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalı kadının evlilik birliği görevlerini yerine getirmediği ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu; kocanın ise evlilik birliği görevlerini yerine getirmediği, eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve doğal olmayan yollardan cinsel ilişkiye zorladığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kocanın eşine göre daha ziyade kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken; mahkemece davacı-davalı kadının kocasına göre daha ağır kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı gibi; kadının mevcut bu kusuru manevi tazminat talebine yasal engel teşkil etmediği halde, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ile ağır kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği (TMK. md. 174/2) halde, davalı-davacı koca yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış; bozmayı gerektirmiştir. b)Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası isteği bulunmadığı halde aleyhinde kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin (a) ve (b) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.