Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6947 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20436 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Antalya 5. Aile MahkemesiTARİHİ :08.12.2011 NUMARASI :Esas no:2011/531 Karar no:2011/1414Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; kendi boşanma davasının reddi ile işten çıkması nedeniyle uğradığı zarara ilişkin alacak talebinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise; reddedilen karşı boşanma davası, kadına bağlanan tedbir nafakası, kadının reddedilen işten çıkması nedeniyle uğradığı zarara ilişkin davada vekalet ücreti verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kocanın tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.2-Yapılan tahkikat ve toplanan delillerle; davalı-karşı davacı kocanın eşinin arkadaşlarıyla görüşmesini engellemeye çalıştığı, ortak konutun ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşinin ortak konuta girmesine engel olmak için, konutun kapı kilidini değiştirdiği, buna karşılık davacı-karşı davalı kadının da kayınvalidesinin evine gelmesini istemediği anlaşılmaktadır. Eşler; birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak, birlikte yaşamak, birbirine yardımcı olmak, birliğin giderlerine güçleri oranında katılmak yükümlülüğü altındadır (TMK.m.185/2.3.186/3). Eşlerin bu yükümlülüklerini ciddi bir biçimde yerine getirmemeleri, ihmal etmeleri kendileri için kusurlu davranış olur. Bu kapsamda; kocanın kusurlu davaranışları eşine göre daha ağır olmak üzere, tarafların açıklanan kusurlu davranışları sonucu taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında her iki tarafta dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre; hem davacı-karşı davalı kadının asıl; hemde davalı-karşı davacı kocanın karşı boşanma davalarının kabulü ile boşanmaya (TMK.m.166/1-2) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davaların reddi doğru bulunmamıştır.3-Davacı-davalı kadının dava dilekçesinde evlilik nedeniyle işten ayrılması sonucu karar kesinleşinceye kadar ortaya çıkan kazanç kaybı ve sigortalılık kaybı nedeniyle tazminat isteğinde bulunduğu, nispi harcının yatırıldığı, söz konusu talep aile mahkemesi görevi kapsamında bulunmadığından bu istek yönünden görev hususu da düşünülerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, davalı-karşı davacı kocanın vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, , temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.