MAHKEMES İ :Erzurum Aile Mahkemesi TARİHİ :13.01.2011NUMARASI :Esas no:2009/631 Karar no:2011/20Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Toplanan delillerden, davacı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı kadının da eşine beddua ettiği ve ailesi ile görüşmesini de kısıtladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu hale göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı kocanın daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmakla birlikte; bu olaylar gözönüne alındığında yeni olan evliliğin devamında taraflar için bir yarar kalmamış ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Hükmün kusura ilişkin gerekçesi yerinde değilse de; boşanma hükmü sonuç olarak doğru olduğundan; verilen boşanma kararının gerekçesinin düzeltilmek suretiyle onanması (HUMK.md.438/son) yönüne gidilmiş ve davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ve boşanma hükmünün gerekçesi düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.