Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6701 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17067 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.04.2016 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmedi. Davacı ... vekili adına çıkarılan tebligatın adresinden taşındığından bila tebliğ iade edildiği görüldü. Davalı vekili Av. ..., murafaa istemlerinden vazgeçtiklerini, dosya üzerinden karar verilmesini istedi. Beyanı okundu, imzası alındı. Evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı kadının aşırı titiz olduğu, bu nedenle evine kimseyi kabul etmediği, davacı erkeğin ise birlik görevlerini yerine getirmediği, kendisi ve ailesinin davalı kadını çalışmaya zorlayıp aşağıladıkları anlaşılmaktadır. Davalı kadının, davacı erkeğin babasına yönelik hakareti evlilik tarihinden önce gerçekleştiğinden kusur tespitinde dikkate alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı erkek daha ziyade kusurludur. Mahkemece, tarafların eşit kusurlu bulunduklarına yönelik tespit yerinde değil ise de, davacı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleştiğinden boşanma kararı sonucu itibariyle doğru olup davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m .438/son) karar vermek gerekmiş ve davalı kadının aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.