Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 664 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6490 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ümraniye 2. Aile Mahkemesi TARİHİ :14.9.2011NUMARASI :Esas no:2009/750 Karar no:2011/768Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı kadın İstanbul İli Ataşehir İlçesi, İstiklal Mahallesi 984 ada 20 nolu parsel üzerinde 5 katlı binanın olduğunu, söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan 2 nolu dairenin davalı adına olup aile konutu olduğunu iddia etmiş ve söz konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece gerektiğinde keşif yapılıp davalının halen oturduğu bağımsız bölüm tespit edilerek bu bölüm üzerine aile konutu şerhi konulması gerekirken yazılı şekilde taşınmazın tamamı üzerinde şerh konulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.2- Türk Medeni Kanununun 199. maddesi gereğince; "...Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir..." Toplanan delillerden; davalının uzun yıllardır başka bir kadınla beraber yaşadığı, bu kadından üç çocuğu olduğu ve davacı kadını terke zorladığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece; davalı adına kayıtlı bir kısmı tam, bir kısmı hisseli olan sekiz parça taşınmaz üzerindeki davalının tasarrufunun davacı eşin rızasına bağlı tutulmasına, bu suretle davalının bu taşınmazlardaki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar vermiştir. Taşınmazların sayı ve nitelikleri dikkate alındığında sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olanın üstünde ve ölçüsüz olduğu görülmektedir. Bu husus dikkate alınarak dava konusu taşınmazlardaki davalı kocanın paylarının değerleri tespit edilerek ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde sınırlama yapılması gerekirken tüm taşınmazlarındaki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1. bentteki bozma sebebinde oyçokluğuyla 2. bentteki bozmada oybirliğiyle karar verildi.