Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6596 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4090 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Adana 2. Aile MahkemesiTARİHİ :29.11.2011NUMARASI :Esas no: 2010/314 Karar no:2011/1452Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, tazminat miktarları, nafakalar, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise, her iki boşanma davası ve fer'ileri, ziynet eşyası alacağı ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.03.2013 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı E.A. T.ile vekili Av. K. A. ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı G.T. ile vekili Av. E. Ö. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.3-Davalı-karşı davacı kocanın çalışmaması, kendisini yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.4-Davacı-karşı davalı kadının, ziynet eşyaları ile ilgili davası kısmen kabul edilerek ziynetlerin aynen iadesine de karar verildiğine göre; aynen iadesine karar verilen ziynetlerin cins, miktar ve değerlerinin hüküm fıkrasında infaza elverişli olacak şekilde ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken; bu yön gözetilmeden, infazda duraksama yaratacak şekilde, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ziynetlerin toplam bedeli üzerinden hüküm kurulması doğru olmamıştır (HMK.md.297/2). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan her iki boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlara ilişkin bölümleri yönünden ise, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, taraf vekilleri duruşmaya geldiklerinden duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin G.'den alınıp E.'e ve 990 TL. vekalet ücretinin E.'den alınıp G.'e verilmesine,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.